17 Aralık 2014 Çarşamba

ÇOCUĞUNUZ DOĞA VE SİZ

Biz küçükken anne babamız bizi sokaktan içeri sokmak için uğraşırdı. Şimdi ise çocuğu sokağa, doğaya çıkarmak için çaba sarfediyoruz. Peki bilgisayar dünyasının hakim olduğu günümüzde onlara doğayı nasıl cazip hale getirebiliriz? Ben hep doğayı ve doğada olmayı sevdim. Geçen gün bir sohbet de küçükken kızımla doğada neler yaptığımızı anlattığımda arkadaşım mutlaka bunları paylaşmalısın dedi.
Bir kütüphaneyi ziyaret etmek sizi ya çok heyecanlandırır ya da çok sıkar. Raftan alacağınız bir kitap sizi başka diyarlara götürebilirken, sessiz- kasvetli ortam sizi boğabilir de. Bir ormanda yürüyüş yapmak, bir müzeyi ziyaret etmekte bir kütüphaneyi gezmek gibidir. Müzeyi dolaşırken her yer taş, ormanda yürüyüş yaparken her yer ağaç da diyebilirsiniz, yeni keşiflerde bulunmanın heyecanıyla zamanı da unutabilirsiniz. Bu nasıl gezdiğinize ve onun dilini ne kadar bildiğinize göre değişir. Her ağaç, yerdeki her iz doğru okumayı bilirsek bize başka mesajlar verir. Her keşifte yenileri için bizi heyecanlandırır.
Antalya'da olmak doğayla kucaklaşmak için elbette büyük şans. Bu doğa sevgisinin ileriki yaşama da ne kadar etkili olduğunu kızımın SBS sınavında gördük. Kızımın öğretmeni eşime siz bu kıza dikkat eğitimimi aldırdınız dediğinde eşim hiç düşünmeden direk hayır demiş. Çünkü hiç böyle bir eğitim almamıştı. Bunu bana anlattığında ben hayır eğitim aldı dediğimde eşimin yüzündeki ifadeyi tahmin edersiniz. Bende ona küçükken yaptıklarımızı hatırlattım.
Kızımla küçükken deniz kıyısına gider küçük taşlar toplardık. Bir gün yuvarlak beyaz , başka bir gün siyah yassı diğer bir gün ise kahverengi şekilsiz taşları bulmak için yarış yapardık. Bugün geriye baktığımda o gün için bilinçsiz olarak yaptıklarımız çocuğun baktığı yerdeki farkları görmesini sağlayan çok etkili bir faaliyetmiş.
Peki doğa muhakeme yeteneğimizi geliştirmek için bize yardımcı olur mu? Çocuğunuzla bir gün bir dere, nehir kıyısında yürüyüş yapın. Sudaki taşlardan bir tanesini alıp inceleyin. Etraftaki taşlar köşeliyken sudaki taşlar yuvarlaktır. Sudaki taşların su gücüyle aşınarak top gibi yuvarlak hale dönüştüğünü keşfetmek onu çok mutlu edecektir. Ama bir sonraki gezinizde deniz kıyısında çıkıntılarından kurtulmuş ama bu sefer top gibi olmak yerine yassılaşmış taşlara bakın. Her ikiside suyun etkisiyle pürüzlerinden kurtulmuş. Ancak bir tanesi yuvarlakken bir diğeri neden yassılaşmış? Çocuğunuzu denizin kıyısına oturtun ve denizin hareketlerini gözlemlerken bir taraftanda nehiri ve onun hareketlerini düşünmesini isteyin. Arada ne fark var ? Nehir hareketi tek yöne olduğu için taşlar yuvarlak şekil alırken , denizin gel git hareketleri nedeniyle taşlar yassılaşır bizde böylece çocuğumuzla denizde taş sektirme yarışı yapabilirsiniz. Antalya'da yaşıyorsanız Boğaçay'ın denize döküldüğü yer veya Adrasan koyunun sol tarafında çayın denizle buluştuğu nokta bu inceleme için çok uygun yerler.
Deniz kıyısına gelmişken deniz kabukları toplayın şekillerinin, renklerinin ve boyutlarının ne kadar farklı olduklarını görecekesiniz. Bunlardan topladıklarınızın bir kısmını bir sonraki haftasonu için hobi malzemeleri dükkanından aldığınız ham çerçeveyi çocuğunuzla istediğiniz renk veya renklere boyadıktan sonra üzerine yapıştırın. İçine koyacağınız o güne ait güzel bir fotoğraf sizin için unutulmaz bir anı olacaktır. Başka bir tatilde yurtdışından gelen ve bir çok tatil beldesinde satılan okyanuslardan toplanmış dev deniz kabuklarından alarak aradaki farkları , nedenleri tartışmak çocukların denizin bile aynı olmadığını anlamasını sağlayacaktır.
Bir pazar günü bir çakmak, bir çakı, taze ekmek ve bir kangal sucukla sırt çantalarınızı alıp bir ormanda yürüyüşe çıkın. Antalya'da bunun için bir çok olasılık var ve bir çoğu çam ormanı. Çam ormanlarını gezerken ağaçların altında hemen hemen hiç yeşillik olmadığını fark edeceksiniz. Bunun sebebi çam yapraklarının asidik özelliğinden dolayı toprakta çim, ot vb yetişmesine izin vermemesidir. Bu kuru yapraklar özellikle yazın ortama atılan bir izmaritin, bırakılan bir cam şişenin veya piktikte unutulan kırık bir cam bardağın çabucak büyük bir yangın çıkarmasına neden olur. Eğer ormana yazın giderseniz elinizde götüreceğiniz büyüteç ve bir parça kağıtla yapacağınız deney bunu çocuğunuzun hafızasına unutulmamak üzere kazıyacaktır. Yaz veya kış ormanda toplayacağınız kozalaklarla , etraftaki taşlardan yapacağınız ocakla , bulduğunuz dalları yontarak sucukları geçireceğiniz şişlerle yakacağınız ateş ve bunu yaparken ateşin etrafa yayılmasını önlemek için alacağınız tedbirler çocuğunuzun kendisini tam bir doğa kaşifi olarak hissetmesini sağlayacaktır. Bu keşif sırasında ise ormanı tanıyacak , ondan nasıl faydalanacağını ama bunu yaparken ona nasıl zarar vermeyeceğini öğrenecektir.
Asıl önemli soru aynı soruya aynı cevapları veren çocuklar mı farklı bakmayı bilen çocuklar mı yetiştirmek istiyoruz? Orman yürüyüşünde çocuğunuza ağaçların üzerindeki yosunlar hangi yönü gösterir sorusuna birazcık bu konuya ilgisi olan herkes gibi gururlanarak kuzey diyecektir. Bu doğru ve faydalı bir bilgi ama bizim amacımız sorulara , olaylara farklı bakmasını sağlamak ise hedefimiz “hangi yarım kürede ?” sorusunu soran çocuklar yetiştirmektir. Bunu başarmış kişi sayısını görmek istiyorsanız bu bilgiyi doğrulamak için araştırmanızı öneririm.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder